Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz. Detaylı bilgi
Hastalığı önlemek, sağlığı geliştirmek ve yaşam süresini uzatmak için önlemler
Psikolojik, genetik ve davranışsal faktörlerin tümünün etkilendiği bir hastalık
Teknolojinin insanı kontrol etmesi durumu
Gerekli görülürse hastanelerin bağımlılık tedavi merkezlerine yönlendirilebilir
Stresiyle başa çıkarak yeteneklerini fark etmelerini sağlayan zihinsel iyilik hali
Nikotin sebebiyle bağımlılık yapan ve dünyada en çok suistimal edilen maddelerden biri
Beyindeki ödül-haz mekanizmasının belirli bir davranışın tekrarıyla aktive edilmesi
Alkol ya da maddeyi bıraktıktan sonra tekrar kullanmayı önlemede önemlidir
Bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hâli
İçerisinde buharlaştırılmış nikotin barındıran ve zararlı olarak bildirilen ürün
2017’deki 3 milyon ölümün 1,85 milyonu birincil önlemeyle önlenebilir nitelikteydi
Bağımlılıkla mücadele ederek iyileşebilmeleri süreci
Fiziksel ve psikolojik zararlarının bilinmesine rağmen maddelerin bırakılamaması
Bireyin daha da değerli bir şey elde etme umuduyla değerli bir şeyi riske atması
İyileşmenin ilk süreci, kullanılan maddenin bırakılması ile vücudun arınmasıdır
Bireyin sağlıklı bir şekilde topluma yeniden entegre olma süreci
Önleme programları hayat kurtarır. Çünkü bağımlılık, geliştikten sonra tedavisi oldukça güç olan bir hastalıktır. Kişilerin bağımlılıktan kurtulma isteği tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktördür. Buna rağmen tam temiz kalmayı başarma oranı oldukça düşüktür. İşte bu gerçekten hareketle Uluslararası Yeşilay Federasyonu’na üye Ülke Yeşilayları, önleme odaklı eğitim ve farkındalık çalışmaları ile her yıl dünyanın farklı coğrafyalarında her yaştan milyonlarca insana dokunuyor, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi sağlıklı bir yaşam için bilinçlendirmeye devam ediyor.
Önleme, toplumun sağlıklı ve üretken yaşamasını sağlamaya yönelik strateji ve etkinliklerden oluşur. Bağımlılıkları önlemenin temel bileşenleri ise, bağımlılıklara karşı bilinçli olmak ve sağlıklı olumlu alışkanlıklar geliştirebilmektir. Toplumda bağımlılık yapıcı maddelerin kullanılmamasını sağlamak, bağımlılığın gelişimini önlemek, bu maddelerin yarattığı bireysel ve toplumsal sorunları engellemek ve toplumda sağlıklı davranışların gelişmesini sağlamak önleme programlarının ana amacını oluşturur.
Bağımlılıkla mücadelede en etkin çalışmalar, önleme ve erken müdahale programlarıdır. Önleme çalışmalarının bu kadar önem kazanmasının başlıca nedeni; bağımlıların tedavisi ve topluma yeniden kazandırılması için harcanan emek ve maliyetin, önleme boyutunda harcanan emek ve maliyetten çok daha fazla olmasıdır.
Önleme amaçlı yapılan koruyucu çalışmalar ile alkol ve madde nedeniyle olan ölümlerin %9’u önlenebilir. Yani önlenebilir olan her 10 ölümden biri alkol ve maddeyle ilgilidir. Okul odaklı önleme çalışmalarının etkilerine dair araştırmanın sonucunda ise, etkili ve verimli uygulamalarla;
• Marihuana kullanımının %11 azaldığı,
• Kokain kullanımının %45 azaldığı,
• Düzenli sigara kullanımının %10.7 azaldığı görülmektedir.
Önleme çalışmalarına yapılan 1 dolarlık yatırım 18 dolar kazandırmaktadır.
Bağımlılık; biyolojik, psikolojik, sosyal ve davranışsal boyutları olan bir halk sağlığı sorunudur. Bağımlılık, kısaca kullanılan bir nesne veya gerçekleştirilen bir eylem üzerinde kontrolün kaybedilmesi ve zararı açıkça görülse bile bırakılamaması olarak tanımlanmaktadır.
Bağımlılığın iyileşme ve tekrar kullanmayla seyreden bir hastalık olması nedeniyle önleme çalışmaları yapılarak bağımlılık düzeyine geçilmeden önce durumun fark edilmesi ve önlem alınması oldukça önemlidir.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ, 2018) “Alkol ve Sağlık Küresel Durum Raporu”na göre, alkol kullanımı yılda yaklaşık 3 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır.
Tütün her yıl 8 milyondan fazla insanı öldürmektedir. Bu ölümlerin 7 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımının sonucudur, yaklaşık 1,2 milyonu sigara içmeyenlerin, ikinci el sigara dumanına maruz kalmasının sonucudur (DSÖ, 2020).
Birleşmiş Milletlerin “2020 Dünya Uyuşturucu Raporu”na göre, 2018 yılında dünyada her 19 kişiden biri, hayatında en az bir kez uyuşturucu madde kullanmaktadır. Bu rapora göre dünyada 35 milyon insan madde bağımlılığı ile mücadele ederken her 7 kişiden sadece birinin tedaviye ulaşabildiği görülmüştür (UNODC 2020).
Önleme çalışmaları; bireylerin ve toplumun büyük acılar ve travmalar yaşamadan önce basit tedbirlerle, davranış değişiklikleriyle ve farkındalık kazanmasıyla daha sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamaktadır. Önleme, risk faktörlerinin etkisiz hâle getirilmesi; koruyucu faktörler ise kişilerin güçlendirilmesi temeline dayanır. Önleme çalışmaları bireylerin sağlıklı davranışlarını destekleyici, sağlıksız davranışlarını engelleyici bir çevre oluşturmayı amaçlamaktadır.
Tüm dünyada bağımlılığın çocuk, genç ve yetişkinlerde giderek yaygınlaştığı görülmektedir. Bağımlılıklarla ilgili başlama yaşlarına ve bağımlılıkların sonuçlarına bakıldığında, erken yaşlardan itibaren önleme çalışmalarının önemi ortaya çıkmaktadır. Bağımlılığa erken müdahale edilmediğinde olumsuz etkileri engellemenin ve tedavi etmenin oldukça zor ve maliyetli olduğu bilinmektedir.
Bunun yanında bazı riskli davranışlar çocukluk çağında itibaren görülebilir ve çocukların kişilik özellikleri ve mizaçları ileriki yaşlarda madde kullanmaya başlamaları konusunda yüksek risk belirtileri ortaya çıkarabilir. Örneğin, içine kapanık veya agresif erkek çocuklar genellikle aileleriyle, akranlarıyla ve çevreleriyle kurdukları ilişkilerde sorunlu davranışlar sergilerler. Bu davranışların devam etmesi halinde, bu çocuklar için risk faktörleri artar. Akademik başarısızlık, sosyal çevre ile uyumsuzluk, akranlar tarafından dışlanma ve ergenlik döneminde madde kullanımı en sık görülen riskli davranışlardır. Araştırmalar, 7-9 yaş arası akademik performansı düşük ve uygunsuz sosyal davranışları olan çocukların 14-15 yaşlarında madde kullanımına başlayabileceklerini ortaya koymuştur.
Yapılan bilimsel çalışmalar çarpıcı bir şekilde göstermektedir ki, kişiler bağımlılık yapıcı maddeyle hiç tanışmadan önce gerçekleştirilen önleyici faaliyetler, toplumun bağımlılık riskinden korunmasında kritik bir öneme sahiptir. Doğru bilgiye ulaşmanın gittikçe zorlaştığı günümüzde, özellikle çocukların ve gençlerin bağımlılık alanında en doğru ve geçerli bilgiye ulaşmasını sağlamak Yeşilay Hareketi’nin en büyük önceliklerindendir.
Birincil önleme, hastalıklar ortaya çıkmadan önce insanların hastalık etkenlerinden korunması için yapılan çalışmalardır. Bağımlılık özelinde henüz madde ile tanışmamış ya da tanışma riski olabilecek gruplara yönelik çalışmalar birincil önleme çalışmalarıdır.
Birincil önleme programları bireyler madde kullanmaya başlamadan önce uygulanması gereken programlardır. Dolayısıyla önleyici müdahaleler genellikle ilkokul ve ortaokul yıllarında (ergenlik döneminin başında) uygulanmalıdır.
Bu çerçevede; Ülke Yeşilay’ları tarafından önleme odaklı eğitim programları geliştirme ve yaygınlaştırma çalışmalarına hız verilmiştir. Örnek eğitim programlarından birkaçı şunlardır:
Yeşilay Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı:
Uluslararası Yeşilay Federasyonu’na üye Türkiye Yeşilay’ı tarafından geliştirilen ve 2014 yılından bu yana uygulanan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı, okul temelli birincil önleme kapsamındaki bir eğitim programıdır.
TBM’nin amacı; başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun tamamında alkol, tütün, madde, kumar, teknoloji bağımlılıklarını önlemek ve sağlıklı yaşam bilinci geliştirmektir. Programın hedefleri ise:
Yeşilay Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı’nın hedef kitlesi, başta çocuklar ve gençler olmak üzere, 4 yaş itibariyle okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve yetişkin modülleriyle toplumun tamamını kapsamaktadır.
Eğitim programının içeriği, Yeşilay Bilim Kurulu ve alanında uzman kişilerce, Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğretim kademelerine uygun olacak biçimde ve kazanımlar dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bu kapsamda oluşturulan içeriklerin bilimsel ve akademik altyapısını inşa etmek amacıyla TBM Bağımlılık Kaynak Kitapları hazırlanmıştır. Bu kitaplar ilgili alana dair akademik çalışmaları ve klinik deneyimleriyle öne çıkan uzman ve akademisyenler tarafından yazılmıştır. Bu sayede tüm eğitim içerikleri sağlam ve güvenilir bilimsel temellere oturtulmuştur. Bununla birlikte Yeşilay tarafından gerçekleştirilen ihtiyaç analizi çalışmaları ve sahadan alınan geri bildirimler neticesinde, 2020 yılında eğitim programı bünyesinde hazırlanan tüm eğitim içerikleri incelenmiş ve gerekli görülen kısımlarda yeniden yazım ve üretim çalışmaları yapılmıştır. Bu kapsamda sunumlar, çalışma defterleri ile 10 hikâye kitabı, 5 çocuk şarkısı, 21 animasyon, 76 etkinlik, 5 kutu oyunu ve 21 afiş ve broşür hazırlanmıştır. Ayrıca kumar bağımlılığı modülü de ortaokul, lise ve yetişkin düzeylerinde yeni modül olarak program içeriklerine eklenmiştir.
TBM, 6 konu başlığı altında 34 modülden oluşmaktadır. Bu kapsamda oluşturulan konu başlıkları; sağlıklı yaşam, alkol bağımlılığı, tütün bağımlılığı, madde bağımlılığı, kumar bağımlılığı ve teknoloji bağımlılığıdır. Anaokulundan yetişkinliğe kadar tüm yaş gruplarına dönük olarak hazırlanan modüller, gelişimsel dönem özellikleri ve maddeye başlama yaş ortalamaları dikkate alınarak oluşturulmuştur.
Öğrenciyi merkeze alan eğitim felsefesi ile hazırlanmış olan programın geliştirilmesinde bilimsellik, güncellik, yaşayarak öğrenme benimsenen temel ilkeler olmuştur. Program tasarlanırken sarmal bir programlama yaklaşımı kullanılmıştır. Böylelikle anaokulunda başlanan program kazanımları ilkokul, ortaokul ve lisede hem tekrar edilmiş; hem de yeni konular eklenerek kapsamı genişletilmiştir. Öğrenmelerin kalıcı olması amacıyla programda zaman zaman tekrarlara yer verilmiş, destek etkinlikleri ile de program güçlendirilmiştir.
Program, hedef kitle ile doğrudan ilişki içinde olan, etkileme gücü yüksek meslek gruplarına bağımlılıklara karşı bilinç kazandırarak; onların bu bilgileri, geliştirilen etkileşimli içerikler, sunumlar ve etkinliklerle hedef kitleye aktarmaları yöntemini izlemektedir. Programın yaygınlaşma stratejisi kapsamında, öncelikle uzman eğitimci rolündeki formatörler yetiştirilmekte, eğitimi tamamlayan formatörler, eğitmen rolündeki uygulayıcıları yetiştirmektedir. Aldıkları eğitimlerle bağımlılıklara dair gerekli bilgi ve donanımı edinen formatör ve uygulayıcılar, öğrencilere ve toplumun farklı tabakalarından yetişkinlere eğitim içeriklerini aktararak programın yaygınlaşmasını sağlamaktadır.
Uzaktan Eğitim Platformu aracılığıyla, eğitim programı bünyesindeki alkol, tütün, madde, kumar ve teknoloji bağımlılığı ile sağlıklı yaşam alanlarındaki içeriklere hem eş zamanlı hem de eş zamansız (asenkron) olarak erişilebilmektedir. İçerikler Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça dilleri ile de desteklenerek herkesin erişimine sunulmaktadır.
Her yıl milyonlarca öğrenciye ve yetişkine ulaşan bu program, Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde tüm illerdeki okulları kapsayacak şekilde hayata geçirilmekte, talep eden özel sektör kuruluşları ve sivil toplum örgütlerine yönelik eğitimlerle de yaygınlaştırılmaktadır. Bilimsel temelli ve kanıta dayalı bir eğitim programı olarak global bir model olma hedefini taşıyan, diğer üye Ülke Yeşilay’ları ile yapılan iş birlikleri ve eğitimler ile dünya çapında uygulanmakta olan Yeşilay Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı, çeşitli Ülke Yeşilay’ları tarafından da örnek alınarak çeviri ve uyarlama çalışmaları yapılmıştır.
Yeşilay Yaşam Becerileri Eğitim Programı:
Yeşilay Yaşam Becerileri Eğitim Programı, öğrencilerin bağımlılık riskinden uzak bir yaşam sürmelerini, olumlu davranış değişiklikleri ve alışkanlıklar kazanmalarını, kendilerini riskli ortam ve durumlardan korumalarını sağlayacak etkinliklerden oluşan okul temelli, koruyucu ve güçlendirici bir eğitim programıdır.
Program, ergenlik döneminde bulunan bireylerin bağımlılığa karşı dirençli olmalarını sağlamak için uzmanlar, aileler ve gençlerin görüşlerine dayalı olarak uzman bir ekip tarafından belirlenen yaşam becerilerini kazandırmak amacıyla geliştirilmiştir. Bu bağlamda programın temel amaçları:
Programda üç ana alandaki temel yaşam becerilerinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Bu yaşam becerilerinin seçilmiş olmasında dikkat edilen iki önemli nokta vardır. Birincisi, bireyin özellikle ergenlik döneminde ihtiyaç duyduğu yaşam becerilerinin bulunması, ikincisi ise madde kullanımını önlemede ihtiyaç duyulan yaşam becerilerinin dikkate alınmış olmasıdır. Dolayısıyla bu programda öğrencilerin,
Programın hedef kitlesi sigara, alkol ya da diğer maddeleri denememiş veya denemiş ancak kullanıcı olmayan 7. sınıf öğrencileridir. Ayrıca aynı öğrencilere 8. sınıfa geçtiklerinde uygulanmak üzere 3 haftalık takviye etkinlikler geliştirilmiştir.
Program, Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğinde ülke genelinde uygulanmaktadır. Bakanlığa bağlı ortaokullarda görev yapan psikolojik danışman/rehber öğretmenler formatör (usta eğitmen) olarak yetiştirilmektedir. Yetiştirilen formatörler ise kendi bölgelerinde eğitimler yaparak; uygulama gerçekleştirecek uygulayıcıları yetiştirmekte ve kendi okullarında uygulamalarını sürdürmektedir. Eğitimi alan formatörler ve uygulayıcılar etkinlikleri 7 hafta boyunca 7. sınıflar ile uygulamaktadır. Ayrıca aynı öğrencilere 8. sınıfa geçtiklerinde uygulanmak üzere 3 haftalık takviye edici etkinlikler yapılmaktadır.
Bu eğitim programının yanısıra, dünyanın farklı coğrafyalarında hizmet sunan Ülke Yeşilay’ları tarafından yerel ihtiyaçlar dikkate alınarak önleme amacına hizmet eden farklı konulardaki eğitim ve farkındalık programları, beceri geliştirme atölyeleri, çeşitli spor etkinlikleri, sosyal, sanatsal ve kültürel etkinlikler ile toplumsal kampanyalar da yaygın olarak gerçekleştirilen birinci önleme programlarıdır.
İkincil önleme ise kişinin hastalık etkenine maruz kalması sonucu hastalığın başladığı ancak henüz hastalık semptomlarının ortaya çıkmadığı, dolayısıyla kişinin, hasta olduğunun farkında olmadığı aşamadaki çalışmalardır. Bağımlılık özelinde maddeyle tanışmış; ancak bağımlılık gelişmemiş olan kişilere yönelik önleme çalışmaları ikincil önleme çalışmalarıdır.
Uluslararası Yeşilay Federasyonu’na üye Ülke Yeşilaylarının ikincil önleme düzeyinde gerçekleştirdiği programlardan biri, Türkiye Yeşilay’ının geliştirildiği ve ülke çapında yaygın şekilde uygulanmakta olan Okulda Bağımlılığa Müdahale Programıdır.
Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı:
Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı, henüz “deneme” ya da “kullanıcı olma” düzeyindeki öğrencileri zararlı maddeden vazgeçirmeye yönelik olarak geliştirilmiş okul temelli önleyici müdahaleler bütünüdür. Bu şekliyle bir erken müdahale programı olan ve okul içerisinde psikolojik danışman/rehber öğretmenlerin bireysel görüşmeleriyle ilerleyen program, Türkiye’nin okulda bağımlılığa müdahale eden ilk ve tek programıdır. Ayrıca söz konusu program, kapsam ve nitelik olarak dünyadaki örneklerinden farklılaşmaktadır.
Program, öğrencilerde sigara, alkol, bağımlılık yapıcı madde, kumar ve riskli internet kullanımına yönelik ikincil önleme perspektifiyle geliştirilmiştir. Ayrıca psikolojik danışman/rehber öğretmenlerin mesleki yeterlilik ve yetkinliklerini arttırmakta, onlara müdahale becerileri kazandırmakta ve ikincil önleme çalışmalarını sistematik halde yapılandırmaktadır. Bu program ile pek çok zararlı davranışın bağımlılığa dönüşmeden okul temelli önlenmesi ve öğrencilerin eğitim sistemi dışına itilmeden kazanılması amaçlanmaktadır. En temel hedefi, okul temelli önleyici müdahale çalışmalarıyla zararlı alışkanlıkları ve riskli davranışları bağımlılığa dönüşmeden önlemektir. Ayrıca;
Program, sigara, alkol, madde, kumar ve yoğun internet kullanımı olan ortaokul ve lise öğrencilerine yöneliktir.
Program uygulayıcısı öğretmen, risk derecesine göre öğrenciye farklı müdahale yöntemleri uygulamaktadır. Bu müdahaleler, bilgilendirmeden motivasyonel görüşmeye, izlemeden aile ile temas kurmaya, psikososyal değerlendirmeden sağlık kurumlarına yönlendirmeye uzanan farklı yöntemler içermektedir.
Programın müdahale yöntemleri;
Bununla birlikte uygulayıcıların vaka yönetimindeki yetkinliklerini desteklemek ve geliştirmek amacıyla Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı için tasarlanan yazılım sistemi üzerinde sürekli iyileştirmeler yapılmakta ve uygulayıcılara yönelik eğitici video setleri kullanıma sunulmaktadır. Ayrıca uygulayıcılara programı geliştiren alan uzmanları tarafından belirli periyotlarla süpervizyon desteği sağlanmaktadır.
Program kapsamında, Rehberlik ve Araştırma Merkezleri ve okullarda görev yapan rehber öğretmen/psikolojik danışmanlara Uygulayıcı Eğitimi verilmekte ve sonrasında uygulayıcılar arasından, uygulayıcı yetiştirmeleri amacıyla formatör (usta eğitmen) yetiştirilmektedir. Yetiştirilen uygulayıcıların ve formatörlerin okullarındaki riskli öğrencileri tespit ederek; kayıt altına alması ve görüşmeler yaparak veri girişlerini gerçekleştirmesi amacıyla OBMSoft isimli özel bir yazılım hazırlanmıştır. Kaydedilen kişilerin bilgilerinin gizliliği esasına dayalı olarak hazırlanmış yazılımın desteğiyle rehber öğretmen/ psikolojik danışman riskli öğrenciyi tespit ederek, öğrenciyle yaptığı ilk görüşme sonrasında sisteme kaydettiği veriler uyarınca yazılım tarafından oluşturulan risk ve ihtiyaçlar raporu ile öğrencinin durumunu değerlendirmekte ve devam eden izleme görüşmeleri ile süreci takip etmektedir.
Üçüncül önleme, hastalığın sebep olduğu komplikasyonlardan, kalıcı etkilerden ve ölümden hastanın korunmasını ifade etmektedir. Bağımlılık özelinde madde kullanan kişilerin madde kullanmayı bırakmasını, madde kullanmış ve bırakmış kişilerin yeniden bağımlılık geliştirmesini önlemeyi ve madde kullanımıyla ortaya çıkan zararları (bulaşıcı hastalıklar, suça itilme, fiziksel zararlar) azaltmayı sağlamaya yönelik çalışmalar üçüncül önleme çalışmalarıdır. Üçüncül önleme, duygusal ve davranışsal ögelerin kullanıldığı psikolojik bir tedavi yöntemi olarak da nitelendirilebilir (Young ve de Abreu, 2017).
Bu kapsamda, Yeşilay Hareketi içerisinde Ülke Yeşilay’larının yürütmekte olduğu çalışmalar arasında Türkiye Yeşilay’ı tarafından geliştirilen ve yaygın bir merkez ağıyla uygulanmakta olan Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM) önemli bir üçüncül önleme program modelidir.
YEDAM, Türkiye Yeşilay’ı bünyesinde kurulmuş, uzmanlar tarafından psikolojik ve sosyal destek veren bir merkezdir.
Bağımlı ya da bağımlılık yapıcı madde kullanan kişilerin ihtiyaçlarını belirleyerek psikolojik ve sosyal destek ile hayata tekrar kazandırılması konusunda destek vermeyi, alkol/madde bağımlısı veya alkol/madde kullanımını sorun olarak gören kişilerin kurtulmalarını ve uzman desteği ile temiz bir yaşam sürmelerini desteklemektedir.
Bağımlılık, kişinin güçlü yanlarını tanımasını ve sürdürmesini engelleyen bir hastalıktır. YEDAM'da kişinin ihtiyaçları ilk görüşmede belirlenir ve bu ihtiyaçları destekleyecek çalışmalar uygulanır.
Bağımlılık yapan maddelerden arınma birkaç hafta içinde gerçekleşebilir. Ancak arınma süreci psiko-sosyal destekle devam ettirilmezse bağımlılığın tekrar nüks etme riski vardır. YEDAM, uzman psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları tarafından bağımlı bireylere hem arınma hem de maddeyi bırakma sürecinde psikolojik ve sosyal destek veren bir merkezdir.
Türkiye'ye özgü bağımlılık psikososyal destek modeli oluşturma amacıyla yola çıkan YEDAM'ın arka planında güçlü bir bilim kurulu yer almaktadır. Model kurgulanmadan önce Türkiye'deki ve dünyadaki önemli modeller incelenmiş ve Türkiye'de bağımlılık alanında önde gelen isimlerden danışmanlık alınmıştır.
YEDAM'larda bağımlılık alanında tam donanımlı ekipler görev yapmaktadır. Yaşam boyu eğitim ve gelişim felsefesiyle çalışan ekipler alanın önde gelen isimleriyle haftalık bilim toplantıları ve vaka tartışmalarında bir araya gelmektedir. Her hafta bağımlılık alanında spesifik bir konunun ele alındığı Çarşamba Seminerleri'nde YEDAM ekibi üyeleri tarafından hizmet içi dönüşümlü seminerler düzenlenmektedir. YEDAM Modeli'nin kurgulanmasında önemli rol oynayan Yeşilay Bilim Kurulu üyelerinden ekibin mesleki ve kişisel gelişimlerini desteklemek amacıyla belli zamanlarda özel eğitimler alınmaktadır.
YEDAM Modeli kapsayıcı ve bütünseldir. Hümanistik ve danışan odaklı bir yaklaşıma sahiptir. YEDAM Modeli'nde bireysel görüşmeler Bilişsel-Davranışçı Terapi, Motivasyonel Görüşme Teknikleri ve Farkındalık Odaklı Terapiler esas alınarak yapılandırılmıştır. Ailelere, yetişkinlere ve ergenlere özel düzenlenen Grup Terapiler SAMBA referans alınarak uygulanır.
Tedavi Modeli:
YEDAM'da uygulanan model, üç farklı değerler dizisini temel alır. Bunlar:
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Motivasyonel Görüşme Tekniği
Farkındalık Terapisi (Mindfulness)
Hizmet Kapsamı:
Telefon ile Danışmanlık
YEDAM 115 numaralı hat üzerinden bağımlılara, bağımlı yakınlarına veya bağımlılıkla ilgili bilgi almak isteyenlere danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Telefonun ucunda bağımlılık alanında özel eğitim almış psikolog kadronun görev yaptığı YEDAM Danışma Hattı, tüm illerde alkol, tütün, madde, kumar ve internet bağımlılıkları konusunda hizmet vermektedir. Danışma hattı, yalnızca bilgi vermenin ötesinde hem doğru yönlendirme yapmak hem de alkol, tütün, madde, kumar ve internet bağımlılığı olan kişilerin destek alma ihtiyaçlarına yönelik adımlar atmaları için teşvik etmektedir. Görüşmelerin ardından bağımlı bireyler veya yakınları ile randevu planlandığında bulundukları ildeki Yeşilay Danışmanlık Merkezlerine bilgi aktarımı sağlanıp, kısa sürede randevu planlanması gerçekleştirilmektedir. Danışma Hattı ile alkol, tütün, madde, kumar ve internet bağımlılığı ile ilgili soruları, sorunları olan herkesin alanında yetkin olan psikologlar tarafından, nitelikli bilgilere ulaşmaları sağlanmaktadır.
Çocuk-Ergen Bağımlılık Danışmanlığı
Çocuk – Ergen Bağımlılık Danışmanlığı hizmeti verilen merkezlerde 12 ile 18 yaş arası bireyler için geliştirilmiş özel bir program uygulanmaktadır. Bu kapsamda çocuk ve ergenlerin yaşlarına ve ihtiyaçlarına uygun psikososyal destek verilmektedir. Aynı zamanda kişinin bırakma ile ilgili motivasyon düşüklüğü olduğunda ve görüşmelere devam etmeme/gelmek istememe durumlarında görüşmeler bireyin ailesi/çevresi/yakınları ile kişi dışı görüşme şeklinde planlanabilmektedir.
Danışan yakınının kişi dışı görüşme kapsamında bağımlılık süreci, bağımlıya yaklaşım ve iyileşme süreci hakkında bilgilendirilmesi sağlanmaktadır.
Çocuk – Ergen Bağımlılık Danışmanlığı hizmeti belirli merkezlerde verilmektedir. Bu merkezler hakkında bilgi almak için 115 numaralı YEDAM Danışma Hattı'ndan bilgi alınabilmektedir.
Yetişkin Görüşmeleri
YEDAM'da yapılandırılmış içerikli bireysel görüşmeler yapılır. Görüşmenin içeriği danışanın başvuru türüne göre değişiklik göstermekle birlikte YEDAM merkezlerinde tütün, alkol, madde, kumar, internet bağımlılığı alanlarında hizmet verilmektedir. Psikolojik destek görüşmeleri, klinik psikologlar; sosyal hizmet görüşmeleri, sosyal hizmet uzmanları tarafından yürütülür. Görüşmelerde gizlilik esasına önem verilmektedir. Danışan bilgileri kurum dışı üçüncü kişilerle paylaşılmamaktadır.
Psikolojik Destek
YEDAM merkezine gelindiğinde danışanları klinik psikologlar karşılamaktadır. Tütün, alkol, madde, kumar ve internet konusunda danışılmak istenilen konularda yardım ederek; istekle başa çıkma, riskli durumlarla baş etme yöntemlerini paylaşmaktadırlar.
Sosyal Destek
Değişim demek yeni alışkanlıklar, yeni bir çevre, yeni bir hayat demektir. Bu konuda YEDAM’da Sosyal Hizmet Uzmanları desteğe ihtiyaç duyulan konularda (sağlık güvencesi, eğitim, iş, hobi edinme) danışanların yaşamın düzenlenmesine yardımcı olurlar.
Aileye Destek
Bilindiği üzere; bağımlılık bir aile hastalığıdır. Bağımlılığın aileyi etkileyen aynı zamanda aileden etkilenen bir hastalık olduğu da bilinmektedir. Bu nedenle bağımlı bireyin iyileşmesinin gerçekleşmesi için ailelerin de bazı konularda destek almaları gerekmektedir.
hakkında YEDAM uzmanları bilgilendirme yapmaktadırlar. Ayrıca, aile kendi ruhsal sorunlarıyla ilgili YEDAM uzmanlarına danışabilmektedirler.
Notlar
Aile Görüşmeleri
Görüşmelere ailenin bağımlı üyesi gelmese bile aile ile görüşmeler başlatılıp, sürdürülebilir. Görüşmelere gelen her danışanın ailesiyle de görüşmeler ilgili klinik psikolog tarafından sürdürülür. Görüşmelerin içeriği gizlilik ilkesi çerçevesinde korunur. Aileler süreç içerisinde grup çalışmalarına katılabilirler. Ailenin ihtiyacı değerlendirilerek, ailenin bağımlılık dışı konularda ruhsal destek alabilmesi için görüşmeler planlanabilmektedir.
Kişi Dışı Görüşme
Bağımlı/Kullanıcı bireyin görüşmeye gelmek istemediği durumlarda danışma hattını arayan kişi danışan yakını ise; bağımlılık süreci, bağımlıya yaklaşım ve iyileşme süreci hakkında bilgilendirilir. Danışan yakını, YEDAM olan bir yerde ikamet ediyorsa; Kişi Dışı görüşme için doğrudan YEDAM'a yönlendirilir.
Bağımsız Kuşak Programı
Bağımsız Kuşak Programı, YEDAM'da bağımlılıkta iyileşme sürecinde devam eden bireylerin, 7-16 yaş arasında olan ve risk kapsamında değerlendirilen çocuklarına yönelik ikincil önleme kapsamında hazırlanmış bir destek programıdır.
Bu program ile aileye kazandırılacak bilinç ve farkındalık sayesinde bağımlılığın olduğu ailelerdeki çocukların hem alkol-madde kullanımından uzak tutulması, hem de ruhsal anlamda sağlıklı bireyler olarak yetişmesi hedeflenir.
Grup Terapileri
Yaşadığımız sorunlar başkalarıyla etkileşime girdiğimizde belirginleşir, fark edilir hale gelir. Bağımlılık probleminden kaynaklı bazı problemleri, grup ile süren bir terapi ortamı içerisinde çözümlemek en kolayıdır. Bu sebeple grup terapileri; kişinin zenginleşmesini, farklı bakış açılarına sahip olmasını, alternatif çözümler ile tanışmasını, diğerinin gözünden kendini tanıyıp ve görmesini sağlar. Birebir terapiden çok daha fazla etkileşimin olduğu grup terapileri içerisinde kişi paylaşımlarla katılım sağlayabileceği gibi sadece dinleyici olarak da gruplardan fayda sağlayabilir.
Grup terapisi; bir grup lideri ve bir yardımcının liderliğinde bir araya gelerek benzer sorunu paylaşan kişiler (temalı gruplar) veya farklı sorunları sebebiyle bir araya gelen kişiler için uygulanan (yaşantı grupları-karma gruplar) bir çeşit terapi yöntemidir.
Bağımlılık Tedavisinde Grup Terapisinin Etkililiği
Kültegin Ögel ve arkadaşları (2016), yaptıkları bir araştırma ile Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Alkol ve Madde Tedavi Merkezi (AMATEM) Kliniği'ne denetimli serbestlik kapsamında gönderilen 214 madde kullanıcısına Sigara, Alkol, Madde Bağımlılığı Tedavi Programı (SAMBA) uygulamış ve yapılandırılmış bu tedavi programının tedavi süreci üstündeki etkisini araştırmışlardır. On beş günde bir olmak üzere altı kez SAMBA programına katılmışlar ve altı hafta boyunca programa her katıldıklarında idrar testleri yapılmış, bir kez idrar testinde madde çıkanlar tedaviye uyumsuz olarak değerlendirilmiştir. Programı tamamlamayanlarda idrar testinin pozitif çıkma riski, tamamlayanlara göre 9 kat fazla bulunmuştur. Uygulanan programın öncesinde ve sonrasında katılımcılara yapılan ölçeklerden alınan puanlar karşılaştırıldığında, Bağımlılık Profil İndeksi toplam puanı, madde isteği ölçeğinden alınan puan, depresyon ve anksiyete puanlarının düştüğü; maddeyi bırakma motivasyon alt ölçeği puanının ise yükseldiği saptanmıştır. Bilgi Değerlendirme Anketi puanlarında anlamlı bir artış gözlenmiştir. Araştırmanın sonucunda; SAMBA programının denetimli serbestlik nedeniyle tedaviye yönlendirilen madde kullanıcılarında tedaviye uyumu arttıran bir etken olduğu bulunmuştur (Anadolu Psikiyatri Derg 2016; 17(4):270-277).
YEDAM'daki SAMBA Grupları:
SAMBA Grup uygulamaları ise grup formatında uygulanmak üzere geliştirilmiş bir psikoeğitim programıdır. Oturumlar didaktik ögeler ve aktiviteler içermekte olup interaktif bir şekilde yürütülür. Grup terapiler her merkezde belirli gün ve saatte, haftada bir kez olacak şekilde planlanmaktadır. Oturum içerikleri:
gibi alanlardan oluşur. YEDAM modeli kapsamında uygulanan tüm programlar, yapılandırılmış programlar olup; yalnızca bu konuda eğitim almış uzmanlar tarafından uygulanmaktadır.
Yetişkin SAMBA Grupları
Grup terapiler her merkezin kendine özel belirlediği gün ve saat aralığında, her hafta düzenli olacak şekilde planlanmaktadır. Terapileri alanında uzman ve eğitim almış kişiler gerçekleştirmektedir.
Alkol/madde kullanan bireylere ve ailelere ait oturumlar ayrı yürütülmektedir.
Grup terapilerde; bağımlılık ve kullanılan maddelerin etkileri hakkında bilgilendirici oturumlar, değişime yönelik oturumlar, istekle, duygu ve düşüncelerle başa çıkmaya yönelik oturumlar ve riskli durumları tanıyıp, başa çıkmaya yönelik oturumlar düzenlenmektedir.
Aile SAMBA Grupları
Aile SAMBA grupları, alkol veya madde kullanan bireylerin eşleri, ebeveynleri veya yetişkin çocuklarına yönelik düzenlenmektedir. Oturumlar interaktif uygulamalar şeklinde düzenlenmiş olup, aktiviteler, bilgilendirici öğeler içermektedir. Bu programı eğitim almış kişiler uygulayabilmektedir.
Ergen SAMBA Grupları
Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinde 12 yaşından büyük bireylere danışmanlık hizmeti verilmektedir. Samba grupları YEDAM'dan hizmet alan 16 yaş ve üzeri ergen bireylere yönelik olarak düzenlenmekte ve samba grup kurallarına uygun şekilde süreç yürütülmektedir.
Sosyal Destek Hizmetleri
Birey ve ailelerin sosyal uyum ve yaşam becerilerini geliştirme amacı ile danışan ve ailesi ile yüz yüze görüşme, sosyal etkinlikler düzenleme, İş Bulma Kurumu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları ile koordineli çalışma, iş birliği görüşmeleri yürütme ve kişilerin ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirmeler yapılmaktadır.
Sosyal hizmet uzmanları, birey ve ailelerin ihtiyaçlarına göre aşağıda belirtilen alanlarda müdahalelerde bulunur;
YEDAM Atölye
Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'nde bulunan YEDAM Atölye bir ayaktan rehabilitasyon merkezidir. YEDAM kapsamında hizmet alan riski yüksek grupların, psikososyal düzeyde belirli bir erişime ulaşabilmesi için sosyal uyum ve iş becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Kurulacak atölyedeki kursların branşları danışanların kültürü, yetenekleri ve ilgi alanları doğrultusunda belirlenmektedir. Tekrar kullanmayı önleme ve iyileşme grup çalışmaları düzenlenmesi ve atölye çalışma alanlarının oluşturulması ile sosyal hayata katılımları artırılmaktadır.
YEDAM ATÖLYE'de danışanların;
Güncel Atölyeler
YEDAM Atölye'lerde yürütülen güncel atölyeler şunlardır:
Resim Atölyeleri; mandala boyama, taş boyama, maket boyama, tuval boyama, seramik boyama, bez çanta boyama.
El Sanatları Atölyeleri; makrome, ahşap maket yapımı, ahşap şekillendirme, filografi, takı tasarım, pul sanatı.
Mutfak Atölyeleri; gastronomi, pastacılık.
Spor Atölyeleri
Grafik Tasarım Atölyeleri
Bitki Atölyeleri; bitki ekme, yetiştirme, terrarium yapımı.
Kaynaklar:
“Yeşilay Eğitim Faaliyetleri Hız Kesmiyor”, Yeşilay Dergi, Eylül 2020, Sayı 1040, s.36-39.
Ayşe Hümeyra Kutluoğlu (2018) “Madde Bağımlılığı ve Mücadele” İNSAMER Rapor.
Azize Ummanel, Yaşam Becerileri, İstanbul Üniversitesi Yay., 2020.
Kültegin Ögel, “Sigara, Alkol, Uyuşturucu ve Diğer Bağımlılıklar”.
İş birliği fırsatlarınızı değerlendirmek ve ortak projeler için iletişim kurmak istiyoruz.
Bağımlılık ve Halk Sağlığı alanlarında sorularınızı cevaplamak için...
Tüm Hakkı Saklıdır 2024 © Uluslararası Yeşilay Federasyonu
Kişisel Verilerin Korunması Politikası
Gizlilik Politikası
Kurallar ve Koşullar
Copyright 2024 © Uluslararası Yeşilay Federasyonu